Davos, bir “ekonomik forum” olarak öne çıkıyor ama Davos’ta sadece ekonomi konuşulmuyor. Terinse, Davos’ta dünyanın barış ve savaşla ilgili sorunlardan bölgesel krizlere kadar her konu gündeme getiriliyor ve kapitalizmin ağa babalarının çıkarlarına göre bu sorunlara çözümler tartışılıyor. Bu çözüm çabalarına da “Davos ruhu” deniyor.
Çünkü Davos, kapitalizmin en rafine temsilcilerinin buluşup, 5 gün boyunca “beyin fırtınaları”ndan “sipesifik çözümler”e kadar sorunları çok yönlü tartışmalar içinde ele aldığı; aynı zamanda kapitalizmin en militan savunucularının, en rafine sözcülerinin fikir ve deney alışverişinde bulunduğu bir forum. Bu yüzden, adı “ekonomik forum” olsa da; gerçekte, dünya kapitalizminin ve kapitalist dünyanın karşı karşıya olduğu sorunların en üst düzeyde, en su katılmamış kapitalist çıkarlar açısından ele alındığı bir mekanizma. Davos, 40 yıldan beri düzenlenen bir forum ama Davos’a önem kazandıran, küreselleşmenin dünya gündeminde öne çıkması oldu. Türkiye’de de Davos, Turgut Özal’la öne çıkan bir konu oldu. Ve özelleştirmeler, Türkiye’nin dünya kapitalizmine entegrasyonda adımlar atmaya başlamasıyla Davos, küreselleşmecilerin, kapitalizmin yandaşı ideologların ve propagandacıların Kabe’sine de dönüştü!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder