17 Nisan 2020 Cuma

Tüm geleneksel devrimci şemaların dışında bir hareket: Kızıl Ordu Fraksiyonu

Berlin, Vietnam'daki savaşa karşı uluslararası protesto gününden, 1968.
RAF, örnek eylemlerle sınıf mücadelesinde liderlik rolünü üstlenmek istediğini iddia ederek, kendi kendini "devrimci avangart" ilan etti. İyi bilinir ki RAF örgütsel olarak, pratik olarak, kavramsal olarak komünist bir partinin adına layık bir parçasıydı.
1960'ların ikinci yarısında Amerika, Japonya, Fransa ve Batı Avrupa'da büyük öğrenci hareketleri dalgası ortaya çıktı. Bu hareketler sanayi toplumunu ve her tür tahakküm biçimini radikal bir biçimde sorguladılar. Bu hareketlerin ardından ortaya çıkan gerilla grupları ise, 19. yüzyıl sonu anarşistlerini çağrıştıran pratikleriyle tüm "geleneksel" devrimci şemaları bir kenara ittiler.

60'ların ortalarında her yerde olduğu gibi Almanya'da da öğrenci ve proleter gençliğin mücadele hareketleri gelişti. Aralık 1966'da, savaş sonrası dönemin yeniden inşasını izleyen bu büyük ekonomik patlama (1967'de tam bir durgunluk olacak) 'Alman ekonomik mucizesi'nin sonunun başlangıcı olarak değerlendirilir.

İki ana burjuva siyasi partisi (SPD'nin Sosyal Demokratları ve parlamentodaki koltukların % 90'ını oluşturan CDU ve CSU'nun Hıristiyan Demokratları), siyasi hayatı tamamen kilitleyen 'büyük koalisyonu' oluşturur. Rudi Dutschke liderliğindeki Sosyalist Alman Öğrenci Birliği (SDS)'nin sosyalist öğrencilerinin protestosundan Parlamento Dışı Muhalefet (APO) ortaya çıkar. ABD'nin Vietnam'daki emperyalist savaşına karşı kitlesel seferberlikler giderek artar.