“Aynı gemideyiz” diye nara atıp duruyorlar. Halk ise geminin altında kürek çekiyor, karşılarında ritmini bulmuş mahkumu davulcusuyla başlarında sürekli esirleri kırbaçlayan, “Canlanın köpekler canlanın” diye bağırıyor gibiler. Yönetenler ve yandaşları güvertede yiyip içip keyif çatıyorlar. Ağızlarından düşürmedikleri gemi, bu gemi işte.
31 Mayıs 2017 Çarşamba
11 Mayıs 2017 Perşembe
'Hayır'ın ötesi 'Boykot'tur
Öncelikle şunu söyleyeyim 15 Nisan referandumunda ‘Hayır’
oyu kullanan milyonların kendini çok özel hissettirdiğini söyleyeyim,
hissettirmeli de. Tarih bu onursuz dönemleri elbet yazarak anlatacak. Ve
elbette tarih çocuklarınız büyüdüğünde soracak, 'Anne, baba onursuz bir dönem
yaşandı, sizin tavrınız neydi’ dendiğinde vicdanı rahat olacaklar var (!) bir
de aksi şekilde er ya da geç bu onursuzluğu omuzların da taşıyacaklar mevcut
olacak. Tıpkı geçmişte 12 Eylül anayasasının savunulacak bir yanın olmadığı
gibi, bu referandum süreçlerinin bugün artık toptan reddetmek gerekliliğinin
bir zorunluluk olduğunu kavramak gibi.
Çünkü tarihin en büyük manipülasyonun da sandıklardan 'Hayır'ın çıkmasına rağmen çuvallardan çamur çıktı. Bunu biz biliyoruz, iktidar da, uluslararası kamuoyu da biliyor. Fakat bu meşru ve haklı çıkışa rağmen sokaklarda günlerce yürüyen, referandumun iktidar ve YSK marifetiyle tezgahlanmış, tarihin en büyük hilesiyle gerçekleştirilmesine dikkat çekmeye çalışanlara rağmen bir de kirli siyaset yürütenler söz konusu.
Çünkü tarihin en büyük manipülasyonun da sandıklardan 'Hayır'ın çıkmasına rağmen çuvallardan çamur çıktı. Bunu biz biliyoruz, iktidar da, uluslararası kamuoyu da biliyor. Fakat bu meşru ve haklı çıkışa rağmen sokaklarda günlerce yürüyen, referandumun iktidar ve YSK marifetiyle tezgahlanmış, tarihin en büyük hilesiyle gerçekleştirilmesine dikkat çekmeye çalışanlara rağmen bir de kirli siyaset yürütenler söz konusu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)