Şirinler, Belçikalı (aslen İngilizmiş)
çizer Peyo'nun ünlü eseri. 1958'de Pierre Culliford tarafından çizgi roman
olarak ortaya çıkmış. 1981'de televizyonda gösterilen Şirinler büyük ilgi görüyor.
Orijinal ismi "Schtroumpfs" (İngilizce'de
"Smurf"muş) karakterlerin yaratıcısına göre orijinal isim, bir
dil sürçmesi eseri tesadüfen ortaya çıkıyor. Biliniyor ki yıllarca Türkiye'de
de gösterilen ve beğeni ile izlenen çizgi film, başta Amerika Birleşik
Devletleri olmak üzere birçok ülkede, yüksek izlenme oranlarına rağmen gösterimden
kaldırılmıştır.
Bu yüzden Şirinler
hakkındaki bir iddia uzun zamandır tartışma yaratıyor. Bu iddiaya göre
Şirinler'in İngilizce adı olan "Smurf", "kızıl bayrak altında
yaşayan küçük adamlar" veya "kızıl şapka altındaki sosyalist
adamlar" cümlelerinin kelime baş harflerinden türetildi. Şirin babanın
kırmızı şapkası, Şirin Köy'de hiçbir mabet veya tapınağın olmayışı, tüm
şirinlerin komünal bir yaşam sürmeleri, her şeyin el birliği ile yapılışı ve
hiç para (kapital) kullanmayışları bu
iddiaları tetikliyor. Ayrıca baş kötü Gargamel'in paraya karşı olan hırsının
da, komünal toplumun düşmanı olan kapitalizmi sembolize ettiği iddia ediliyor.
Ayrıca kötü adam Gargamel'in, papaz cübbesi giyerek dini sembolize ettiği, para
düşkünü olduğu ve Şirinleri sürekli yemek istediği için Amerika'ya benzetildiği
ortaya atılmış. İngilizce ismi Azrail olan, Gargamel'in kedisi Azman’ın
Amerika'nın peşinden koşan küçük insanları sembolize ettiği de sanılıyor.
Yıllardır bu konu özellikle üzerinde çeşitli platformlarda tartışmalar yapılmakta (…) Ayrıca bu konu pek çok iletişim fakültesinde “medya ve kültür”, “kültürel emperyalizm” gibi derslerde ders konusu olarak işleniyor, tıpkı pek çok çizgi film, dizi ve sinema filmleri ile birlikte olduğu gibi. Bugünlerde Hollywood, Şirinleri sinemaya taşıyor aslında biraz da bundan Şirinler'i gündeme getirme gereksinimi hissediyorum. Çünkü biz halen “Şirinler'in komünist olup, olmama ihtimali üzerindeyiz.”
Peki, gerçekten Şirinler komünist midir yoksa son
yılar da İtalyan araştırmacı Antonio Soro’nın belirttiği gibi mason mu? Kafanız
karışmasın! Komünizmle masonluk arasında elbette ki derin farklar var. “Nasıl
yani yıllarca tek kanalda izlediğimiz ve hala bu gün izlemekte olduğumuz masum
şeyler yani Şirinler azılı birer komünist mi?” Masonluk olgusunu bir kenara
bırakırsak vahşi kapitalizmin tavan yaptığı çağımızda Şirinlerin komünist
olarak anılması oldukça şirin duruyor bence.
Neyse…
Öncelikle
Şirinleri çözümlerken hangi yöntem üzerinden gideceğimiz belirleyelim.
Çözümlemede kullanacağımız yöntem metin okuma olacak. Zannedilenin aksine alt
metin okuma yapacağız. Yani Şirinlerin yaşayışı, davranışı, kişilikleri,
aslında neleri temsil ediyor olduğuna yani buna bakacağız. Bu konuda bir
örnekle başlayalım konunun anlaşıla bilirliğini arttırmak açısından II. Dünya Savaşı’nda Hitler
hem radyoyu hem de sinemayı kendi istediği mesajlarla süsleyerek Alman haklını
uyuşturuyordu. II. Dünya Savaşı dönemin (Hitler
dönemi) Almanya'sının sinemasına bakıldığında o dönem çekilen tüm filmlerde
aktör ve aktrisler sarışın ve mavi gözlüdür. Burada amaç saf Alman ırkını
temsil etmek, izleyicinin kafasında Alman imajını oluşturarak beyin yıkamaktır.
Şirinlerin temel
noktaları para olmadan komünal bir yaşam sürmeleri Şirin babanın Karl Marx'a
benzemesi ve kızıl şapka giymesidir. Herkes kendi işini yapıyordur ve mutludur.
Herkes aynı şeyi giyiyordur. Seçimlerle iş başına gelen de yoktur. Çizgi
filmdeki Şirinlerin düşmanı Gargamel papaz cübbesi giyer ve dini sembolize
eder, altın ve para düşkünüdür (kapitalizm)
onları elde edip para kazanmak ya da onları yakalayıp yok etmek istiyor. Bu
yüzden Gargamel şuna kızabilir: “Köprü yapan Şirinle, aşçı Şirin aynı payı
alıyor, Şirin babaya da aynı pay düşüyor. Kendine pay ayırmıyor. Aile kavramı yok,
herkes kardeş...” Bu yüzden hiçbir şey nedenselleştirmez... Kan bağının hiçbir
önemi yok.
Başta da
belirttiğimiz gibi Şirinler tamamen komünal bir yaşam savunuyorlar ve bu açıdan
bakıldığında anarşizmle karıştırılması muhtemeldir. Ama karakterlerin genel
özellikleri gerekli ayrımı yapmamıza yardımcı olabiliyor. Artık biliyoruz ki Şirinlerin
temsil ettiği çok farklı unsurlar da vardır.
Şirinler, mason locasının ürünü mü? İtalyan araştırmacı Antonio Soro karakterlerin ve hikayenin arkasında bir mason locası olduğunu söylüyor. Soro, "Şirinler, gerçek bilgi ve masonluk" adlı kitabında her bir mavi Şirinler yaratığının gnostik (Tanrı’nın sırrını bilgi temelinde arayan felsefik akım) karakterinde en gizli mason localarından birini sakladığını açıkladı. Şirin baba karakteri de bu mason locasının “büyük üstadı.”
Şirinlerin “mason”
ya da “komünist” olduğu o kadar da umurumda değil işin açıkçası. Altı üstü bir
çizgi dizi ama Hollywood bunu iyi kullanıyor, yani sinema sektörünü... Her
senaryoyu yapım aşamasına getirmeden önce beş adet senaryoyla birlikte birini
mutlaka Pentagon'a gönderip, çıkması gereken sahneye bile müdahale edebilen “özgür”
bir sinema sektörü Amerikan sineması.
Hollywood ve Pentagon bu kadar korkuyorsa paylaşımdan - paylaşmaktan bir sorun vardır orada da diye düşünüyorum. Bu yüzden Şirinler çizgi karakter olarak kalsa da, paylaşmayı bize hatırlatıyor. Ve/ya da en azından şunu yaptılar: “Bizi düşündürdüler, hem de paylaşmanın ne kadar kutsal ve güzel bir olgu olduğunu anımsattılar.”
Amerika döneminde
Şirinleri yasakladı, (bir çizgi filmi
yasaklayabilen, sözüm ona özgürlüklerin kalesi bir ülkeden söz ediyoruz)
şimdiyse yayım hakkını alarak sinema filmini çekmeye yelteniyor. Ama arada
sorunlar var: “Ya Amerikalı çocuklar, paylaşmayı öğrenirse?” diye de ütopik bir
his taşımıyor değilim şu son zamanlar. Ne dersiniz?
1 yorum:
Bu yazı 12 Eylül sonrasında, TRT'de yayını yasaklanan "Kızılcıklar oldu mu, selelere doldu mu" türküsünü hatırlattı. Çok gülmüştük o zamanlar bu yasaklamaya. Beterin beteri varmış.
Yorum Gönder