Zamanın kum saatinin öteki yanından baktığımızda, Kara Panter Partisi (Black Panther Party)’nin kökenin şaşırtıcı derecede sıradan bir olaya bağlı olduğunu görürüz, kötü bir devlet okulundan yeni mezun iki yoksul kolej öğrencisi, yeni şekillenen siyasal bilinçleri doğrultusunda bir çıkış yolu arayarak, kolejin ‘Siyah’ öğrenci grubuna katılmaya karar vermişlerdi.
Panterler kısa sürede en önemli ve en iyi bilinen siyah radikal örgütlerden biri haline geldi ve ABD'de ve tüm dünyada ilham kaynağı oldu. Elli beş yıl sonra, Panterler’in mirası, günümüzde tıpkı AntiFa benzeri siyah siyasi eylemin yeniden canlanması ve Atlantik'in her iki tarafında Siyah Hayat Önemlidir (Black Lives Matter)’in yükselişi göz önüne alındığında önemlidir. Panterler büyük ölçüde silahlı gösterileri ve devrimci söylemleriyle hatırlanıyor; ancak partinin gerçek mirası, onları tanımlayan tabandaki topluluk aktivizmidir.
Böylesi bir karşılaşma, nasıl Kara Panterler Partisi’nin doğuşunun habercisi olabilirdi (?) diye sorulabilir; özetle bütün bunlardan çıkarmamız gereken tek şey, o dönemde siyah öğrenciler arasında ve radikal çevrelerde hakim olup, daha sonra birleşerek bir ideolojinin başlangıcını oluşturacak çeşitli düşüncelerin olmasıydı. Bu her iki gencin karşılaşması, yani Bobby Seale ve Huey’in karşılaşmaları farklı bir şeyler aramasından kaynaklanıyordu. Belki de; dünyanın neden bu kadar karışık olduğunu, belki günlük sıkıntılarından kurtulmanın yolunu, belki de siyah Amerikalılar’ın yüzyıllardır aradıkları şeyi; özgürlüğü!
17 Ekim devriminin kurucularından Lenin, W. E. B. Du Bois, James Baldwin, Dostoyevski, Camus ve Nietzsche’nin yanı sıra Robert Williams’ın “Silahlı Zenciler” (1962) adlı kitabı da Newton’un giderek gelişen zihnini beslerken, o dönemin insanları, bir yıl önceki öfkeli getto ayaklanması olan Watts’ın küllerinde ısıtılan ruh besinleriyle beslenmekteydi.
Popüler mitolojinin aksine, Amerika'daki Panterler'in %60'ı kadındı ve kadınlar için önemli roller üstlenmişlerdi. Bu, özellikle 1973'teki Siyah Kadınlar Grubu gibi güçlü kadın liderliğine ve onun içinden çıkan gruplara sahip olan İngiliz hareketinde doğruydu.
Evet, göründükleri kadarıyla, pek dikkat çekici insanlar değillerdi. Yirmili yaşlarındaki iki siyah genç, kendi varlıklarını görmezlikten gelmekten mutlu olan bir dünyada anlam aramaya çıkmışlardı. Aileleri içinde ilk kez yükseköğrenim görmek isteyen (bir nevi ilk kuşak oluyorlardı ki) binlerce, belki de on binlerce genç erkek ve kadının arasında sadece iki kişiydiler. Yükseköğrenim kurumlarına ulaşmaları, pek çok bakımdan yeni ve aşina olmadıkları bir dünyaya uzanan bir yolculuğa çıkmak anlamına gelecekti. Daha önceki yetersiz eğitimleri, pek çok genci bu yolculukta hazırlıksız yakalamıştı çünkü.
Kara Panter Partisi (Black Panther Party - BPP), Amerika’da yaşayan Afrika kökenli siyahların bir dönem haklarını savunmuş, önceleri bir örgüt niteliğinde olan hareket sonraları bir parti kimliğine bürünür ve kısa sürede küçük de olsa bir grup oluşturur.
Hareket, Malcolm X’ten etkilendiğini söylese de Marksist-Leninist çizgiye yakın durduğu için temel merkezine İslam’ı yerleştirmemiştir. 1960'ların ortalarında kurulan Kara Panter Partisi, siyah
milliyetçiliği ve sosyalizm için ikonik ve etkili bir güçtü. 60'lı ve 70'li yıllar boyunca ülkeyi kasıp kavuracak örgüt, bir medeni haklar grubu değildi, laikti, aktif direniş öneriyordu ve yönelim bakımından sosyalistti.
1960’lı yılların ortaları; dünyanın dört bir yanında, havasız, kapalı ve karanlık odalarda esen taze rüzgarlar gibi çeşitli hareketler hızla boy atıp durmaktaydı. Bu rüzgarlar insanlara isyanın, direnişin ve dünya devriminin iç bayıltıcı kokularını getirmekteydi.
O dönemler Merritt College’in bulunduğu California’daki West Oakland’de en büyük tartışma konusu yaşanmaktadır ve bu da 1962 yılındaki Küba Füze Kriz’iydi. Emperyalist ABD ile SSCB arasında Küba yüzünden bir nükleer savaş patlak vermesi ihtimali ortadan kalkmış görünüyorsa da muhtemel bir atom savaşının saldığı dehşet, ay ışığı kadar gerçekti. Zamanın uluslararası gerilimleri, o dönemin öğrencilerini yetişmekte oldukları dünyayı sorgulamaya itiyordu. Üstelik bu yetmezmiş gibi, ABD’nin güneyindeki, yükseltmekte olan Medeni Haklar Hareketi, gençler arasındaki tartışmalara yerel konuları da taşımaktaydı.
İşte o dönemlerde Bobby Seale adında bir öğrenci, kampus içinde dolaşıyor ve söz düellosuna girecek güce sahip olanları dinliyor, etrafında olup bitenleri gözlemliyordu. Konuşmacılar fikirlerini sessiz bir dinleyici kitlesi önünde ifade etmek yerine, en hararetli tartışmalara dalıyor, dinleyicilerinden yaylım ateşi gibi gelen çeşitli soruları da aynı hararetle cevaplıyorlardı. İşte o tartışmalar da Huey P. Newton adında genç biri (deyim yerinde ise hatip bir nitelikte) ve öyle bir militanca kararlıklıkla, bilgece konuşmaktaydaydı.
Kara Panter Partisi'nin en ünlü sloganı bir gösteride yükseliyor: “Kenara çekil yoksa üstünden geçeriz.” |
Huey ve Bobby’nin bu ilk karşılaşmaları, Kara Panterler Partisi’nin varlığı süresince devam edecek güç ilişkilerinin de başlangıcını oluşturacaktı. Daha genç olmasına rağmen, Huey P. Newton’un Bobby Seale’den çok daha aktif, çok daha esnek ve çok daha geniş görüşlü bir bakış açısına sahip olduğunun aşikarlığıydı.
Bobby Seale, Huey P. Newton’u “Dünyanın Lanetlileri” adlı esrinden etkilendiği, Karayipler doğumlu Cezayir devrimcisi Frantz Fanon’la tanıştıracaktır. Bu Cezayirli devrimciden o kadar etkileneceklerdir ki, onların gözünde diğer siyah Amerikalılar için, Fanon’un sözleri sadece Afrika’daki sömürge koşullarının değil, dünyanın sorunlarının ve siyah Amerika’nın neden bu kadar sefil durumda olduğunun bir açıklamasıydı. Beyaz zenginliğin bolluğu ve düzeniyle kıyaslandığında, Amerikan gettosunun o geniş ve iç karartıcı yoksulluğundan bir anlam çıkarmak isteyen birinin gözünde, Fanon’un yürekli ve tutkulu yazıları güçlü bir ışıktı. Fanon’un anti-sömürgeci ve anti-emperyalist bakış açısı, genç Newton’u etkileyen tek şey değildi tabii ki…
Siyah milliyetçi Malcolm X’in de, kendisinin “elle tutulamayan” ve “derin bir şekilde ruhsal” diye tanımladığı bir etkisi vardı onun üzerinde. 1955 Afrika ve Asya ve Endonezya’daki “Bandung konferansı”nda bu devletlerin sömürge karşıtı harekete destek sözü verdiklerini de anlatmakla beraber, Malcolm X ve Fanon, Newton’un üzerinde derin etkiler bırakarak, anti-emperyalist ve radikal bir perspektife kaymasına yol açmışlardır.
Ulusal veya uluslararası çaptaki Siyah ve Üçüncü Dünya Özgürlük Mücadeleleri, Kara Panterler Partisi’ni kuran bu iki genci derinden etkilemişti. Tabii, Fanon’un yanında daha başka yazarlar ve kitaplarda bu süreçte kilit rolü oynamışlardır.
Tarih artık 1966’lı yıllara yakın bir tarihtir: Seale ve özelikle Newton, ülkeyi orman yangını gibi kasıp kavuracak bir grup oluşturacak, Öz-Savunma İçin Kara Panterler Partisi (BPPFSD), tarih 15 Ekim 1966’yı gösterdiğinde kuracaktır; yine daha sonra Kara Panterler Partisi (KPP) adını alacak olan parti, kırktan fazla ABD kentinde taraftar bulacak ve ülkenin dört bir yanında Faşizme Karşı Milliyetçi Cepheler adı altında bilgi merkezlerine sahip olacaktır. Yani Kara Panterler Partisi artık kurulmuştur..
Kara Panterler, Huey P. Newton ve Boby Seale isimli iki genç tarafından Ekim 1966’da kurulduğunda tam adı Nefsi Müdafaa İçin Kara Panterler Partisi'ydi.
Panterler, iki gencin ateşiyken silahlı ırkçı beyazların şiddet ve baskılarına karşı savunma amaçlı silahlanmış, Amerika’nın pek çok noktasında büroları açılan ve binlerce üyesi olan bir hareket haline gelmişti.
Kara Panterler daha sonra, maruz kaldığı ağır devlet terörü altında büyük ölçüde gücünü yitirdi. Ve yine daha sonraki yıllar içinde ABD'de yaşayan diğer etnik grupları da çevresinde barındırmaya başlamasına rağmen eski gücüne bir daha kavuşamadı. Böylece 60'lar ve 70'lerin başlarındaki devrimci kabarışla birlikte doğan tüm devrimci örgütlenmeler gibi, o da, dalganın geri çekilmesiyle birlikte zayıfladı. Ancak yine de siyah varoş gençliği içinde bir efsane olarak yaşamayı sürdürdü.
Kara Panter Partisi (KPP)’nin Kara Özgürlük Hareketi (KÖH)’ndeki bazı ciddi hatalarına karşılık, önemli başarılar da elde etti ve KÖH’e önemli katkılarda bulundu.
Kara Panter Partisi, siyah insanları bugün var olan polis vahşetinin çoğundan koruma öngörüsüne sahipti. Sonradan Hampton’ın katledilmesi bunun doruk noktası oldu. Bu ataklar ve eşitsizliğe karşı başarılı ilerici hareketleri, dünya çapında ders kitaplarında zaman damgasını hak ediyor. Kara Panter Partisi, 60'ların sonlarında, kendilerine ait olanı korumak için mahallelerinde devriye gezerek iktidara geldi. Panterler’in tüm azınlıklaştırılmış insanların iyiliği için dünyayı değiştirdi ve yeni militan devrimcilere ilham verdi, vermeye de devam edecek.
Evrensel olarak Türkiyeli devrimciler de Kara Panterler’in pratiğine borçludur. Yenilikçi milliyetçilerin oturma eylemlerine karşı, vahşet karşıtı gösterilerin, çöp atma mitinglerinin ve yoksulların doyurulması, çocuklara sahip çıkılması, çocuk bakım ödeneklerinin her biri bir fark yarattı. Borçluyuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder