12 Temmuz 2014 Cumartesi

Tayyip'in 'Vizyon belgesi' ve yaşadığı mağduriyetler

12 yıldır iktidarda olmasına rağmen yine 1945'lerden başlayarak “Yaşadığı mağduriyetleri” anlatıp duruyor. 

Öyleyse gerçek vizyon belgesine kısa bir göz atalım: Roboski’de 35 Kürt  F-16 savaş uçaklarıyla bombalandı. 11 Mayıs 2013'de Reyhanlı patlaması (ki bu patlama da 52 kişi ölmüş, 146 kişi yaralanmıştır denmekteyse de aslında sayı daha fazladır ve TC tarihinde en büyük bombalı saldırı olarak kayıtlara geçmiştir) Tayyip bu patlamada "52 Sünni vatandaşını" anıp mezhepçilik yapıp, patlamayı başkalarına yıkmaya kalkmışsa da (burjuva medya olayı maniple ede dursun) Suriye’de besiye çektikleri olayı itiraf etmiştir. Zaten olay günü Reyhanlı’ya değil ABD’ye gitmiş, özentisi olduğu Obama’ya koşmuştur. 

Ve Suriye(!) “Ve Türkiye ile Suriye'yi bölgenin iki kardeş, iki dost ülkesi haline getirdik, Esad kardeşimdir” dedikten sonra Esad’a “Esed” demeye başlamıştır. 

“Şimdi gemi var gemicik var” diyerek, uzun zamandır moda olan “Gemicik” sözcüğü herkesin dilinde dolaşır hale getirmiş, çocuklarına gemi filosu kurmuştur. Adana’da 7 TIR mühimmatı MİT’le gönderirken (bu nakliye makliye işini sadece MİT yapmamıştır, örneğin Kızılay ve Metro turizmde aktif şekilde bu işin içinde yer aldığı tespit edilmiştir) “Devlet sırrı” diyerek olayı örtbas ettirmiştir. 

Yine Erdoğan Dolmabahçe'de Başbakanlık ofisinde “Bunlar benim aslında kendi değerlerimle uyuşan şeyler değil” diyerek deyim yerindeyse röntgencilik yaptığını itiraf etmiştir. Gezi direnişi sırasında Dolmabahçe Cami’nde yaşanan polis şiddetine ilişkin “Ayakkabılarıyla camiye girip, içki içtiler” palavrası da, Kabataş yalanı da “Başörtülü bacıma saldırdılar” dedikten sonra Başörtülü bacısı “Üzerime işediler” adıyla yandaş gazetelere çarşaf çarşaf röportajlar vermeye başlamıştı ki, hem Dolmabahçe’deki “Ayakkabılarıyla camiye girip, içki içtiler” ve “Başörtülü bacısının üzerine işediler” yalanın etkisi gerçek görüntüler ortaya çıkana kadar devam etti. 

Hırsızlık ve yolsuzluk olayına girmiyorum, hele hele 30 bin Avro’yu sıfırlama olayına da… O liste uzun tıpkı “Uzun adam” gibi, ama sırası gelir başka bir başlık altında açar anlatırız.

Ve Soma(!) 301 madencinin katledildiği Soma'da Erdoğan kendisini protesto eden bir vatandaşı yumrukladığı görüntüler ülkenin gündemine bomba gibi düşerken, danışmanı da vatandaşa tekme atıyordu. Irak ve Suriye'da kana doymayan IŞİD'e “Terör örgütü” diyemeyen Erdoğan, Gezi Direnişi sırasında ekmek almaya gittiği sırada vurulan Berkin Elvan'ı “Terörist” ilan edip yuhalattırıyordu. Yeterli mi?

Özetle 12 senede tam yetkiyle yapamadıklarının iki katını, şimdi yok yetkiyle daha az zamanda yapacağım diyor. Özeti budur, gerisi hikaye.

Bu arada Erdoğan’a “Gazi” unvanı neden verilmez, belki de bütün kibri ve derdi budur, kim bilebilir. Yoksa Cumhurbaşkanlığı seçim turlarına önce Samsun'a sonra da Erzurum'a neden gitsin değil mi?

Hiç yorum yok: