26 Nisan 2013 Cuma

Anladık ‘Ayran’ gönüllüsün

Alkol teşvikini eleştiren Erdoğan, ''Alkollü bir içki olan bira, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, bazı kitaplarda, 'milli bir halk içkisi' olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır" dedikten sonra “…Şimdi de gazetelerde alkollü içki reklamlarının yapılmasını yasaklama çalışmaları üzerinde arkadaşlarım çalışıyor. Kısa zamanda gazetelerde de alkollü içki reklamlarının yapılması yasaklanacak. Çünkü bu reklamlar maalesef aldatıcıdır, yanıltıcıdır. Pazarlama teknikleriyle maalesef ailelerimizi tehdit eden bir unsurdur.''

Bu sözler Erdoğan’a ait, ülkede başka sorun yokmuş gibi ülkeyi yöneten birine. Dini ve din üzerinden siyaseti kullandığı yetmiyormuş gibi, çocuklar üzerinden “Resmi ideolojisinin” propagandasını yapıyor.

Hani sorası geliyor insanın: Bu cumhuriyetin yılları ne “İlk yıllar”mış be.

Bizimkisi İslami duygularıyla örtüşen ve bununla ilgili bir kanun çıkaracak hemen cumhuriyetin “İlk yılları”na gidiveriyor.

Neymiş içki zararlıymış, pek tabii olabilir. Kendisi söylemezse bizde zaten bilmiyorduk. Halkın sağlığını düşünüyorlar güya, oysa hastanelerin kapısından tedavi olmak isteyen en küçük bir şikâyetten dolayı parası olmadığı için giremeyenler var.

AKP’nin seçim propagandalarını anımsayın, (bedava dağıtılan kömür ve makarnalardan söz etmiyorum) bastırdıkları çarşaf çarşaf el broşürlerinden, özel baskı dergilerden. Ne diyorlardı hakikaten: “18 yaşına kadar sağlık sektöründen, özel hastanelerde dâhil çocuklarımız faydalanacak, kimse hastane kapısından dönmeyecek.”

Bırakın yetişkin çocukları, yeni doğan bebekler bile ücrete tabii hastanelerde. Bugün itibariyle arttırılan muayene fiyatlarından bile söz etmek istemiyorum.

İçecek ile içkiyi karıştıran ya da ayrımını yapamayan bir başbakan bu saatten sonra da cacık olur zaten, nihayetinde anlaşılan Erdoğan aklına cenneti koymuş, illa da gitmek istiyor. Tanrı’nın Erdoğan için hususi böyle bir meşguliyeti var mıdır bilemiyorum ama yoksa da yardımcı olsun.

Zira Erdoğan’ın açıklamaları gına getirdi.

Zaten mesele sağlık değil alkol yasağı.

İnançları beni ırgalamaz ama söylemeden de geçmek istemiyorum, hani Müslüman gibi olacaksa ya da öyle davranmak istiyorsa on bir yıldır ülkede, ihaleler karşılığında kendisine hibe ettiği (onlar hediye diyor) özel/mözel havada ve karada gezinen araçlarını, el koyduğu ve sattığı (çoğunluk buna peşkeş diyor) devlet kurumlarını, her yıl nedensiz bir şekilde artan kişisel servetinin gerçek paydasını ve halklardan çaldıklarını iade etsin.

Ve cennette ille de gitmek istiyorsa (en azından şansını denesin, belki tutar), emperyalizmin taşeronluğunu, ülkenin kuzeyinde ve para karşılığında Suriye’de cihatçılık oynasınlar diye besiye çektiklerini durdursun/defetsin. Ülkenin her yerine ABD’nin ve İsrail’in koordinatörlüğünde kurdurduğu füzeleri, İncirlik üssünü kapatsın. Emperyalizmin işbirlikçiliği görevinden vazgeçsin.

Bundan sonra Erdoğan ayran mı içer zemzem mi, bizi ilgilendirmez.

Neymiş içki zararlıymış: oysa içerken bile sağlıktan söz ederiz biz.

Şimdi ilk fırsatta bir büyük devirmek ve üzerine de cila niyetine cumhuriyetin ilk yıllarını temsilen bira içmek farz oldu.

Sağlığınıza…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

biz içkiye tövbeye tövbe ettik ;) varolsun devrimciler kahrolsun emperyalizm yakaları