|
Orijinal
ismi 'Die Rote Armee aufbauen' (Kızıl Ordu'yu inşa edin) 5 Haziran 1970 tarihli
mektup hareketin ilk başladığını ilan eder. RAF'ın ilk kamuoyu açıklaması, sol
görüşlü Berlin merkezli mektup Agit 883 ✱ adlı anarşizan
bir dergide Gudrun Ensslin imzasıyla yayımlandı. Mektup, RAF'ın (Kızıl Ordu
Fraksiyonu) neden kurulması gerektiğini anlatmasının yanında RAF'ın ilk
bildirisidir ve kısaltılmış çevirisi şu şekildedir. |
Kızıl Ordu'yu inşa edin“883’teki yoldaşlar, yanlış insanlara doğruyu anlatmaya çalışmanın anlamı yok. Biz bunu daha önce uzun süre yaptık. Baader’in hapisten kurtuluşu eylemini biz entelektüel gevezelere, korkudan altına edenlere, her şeyin en iyisini bilenlere anlatmaya kalkmadık, aksine halkın potansiyel devrimci kesimine anlattık. Bu eylemi, bunu hemen kavrayabileceklere anlattık, çünkü onlar da zaten hapiste. Eylemsiz sol gevezelik halkın bu kesimlerine hiçbir şey veremez. Halkın buna karnı tok.
Baader’in kurtuluşu eylemini Märkischer semtinin gençliğine anlatmalısınız, Eichenhof, Ollenhauer, Heiligensee’deki kızlara anlatmalısınız, yetiştirme yurtlarındaki delikanlılara anlatmalısınız. Çok çocuklu yoksul ailelere, genç işçilere ve çıraklara, ortaokul öğrencilerine, yoksul semtlerdeki ailelere, Siemens, AEG-Telefunken, Sel ve Osram işçilerine, hem ev işi yapıp çocuğa bakmak hem de akord çalışma zorunda kalan evli kadın işçilere anlatmalısınız, lanet olsun!
Bu eylemi, yaşadıkları sömürü karşılığında yaşam standartlarının yükselmesi ve tüketim artışı gibi tazminat alamayanlara, ev kredisi anlaşması, küçük kredi, orta sınıf otomobili olmayanlara anlatmalısınız. Bütün bu ıvır zıvırlara sahip olmayacaklarını bilenlere ve bunun peşinde koşmayanlara!
Öğretmenlerinin ve eğitimcilerinin, kurum yöneticilerinin ve bakım kurumlarının, usta ve ustabaşılarının ve sendika temsilcilerinin ve de semt belediye başkanlarının gelecek vaatlerinin yalan olduğunu bilen ama sadece polisten korkusu kalmış bütün insanlara! Bunların tümüne -ama küçük burjuva entelektüellerine değil- artık sona gelindiğini, bundan sonra başka bir şeyin başladığını ve Baader’in kurtuluşu eyleminin sadece bir başlangıç olduğunu anlatmalısınız! Ki, aynasızlar düzeninin sonu görülüyor.
Onlara Kızıl Ordu Fraksiyonu inşa ettiğimizi ve bunun onların ordusu olduğunu söyleyin. Ve şimdi her şeyin başladığını da söyleyin. Onlar “neden şimdi” diye aptalca sorular sormayacaktır. Çünkü onlar, devlet daireleri ve makamlarla binlerce yolu arkada bıraktı, süreçlerle dansları, bekleme süresi ve bekleme odalarını, tarihleri, kesin hallolanları ve hiçbir şeyin hallolmadığını geride bıraktı. Ve sempatik öğretmenle konuşmayı başarıp buna rağmen sonunda sınıfta kalmayı engelleyemeyenler ya da çocuğunun anaokulu için hiçbir yer kalmadığını söyleyen çaresiz anaokulu öğretmenini de arkada bırakanlar… Size “neden şimdi” sorusunu sormayacaklar lanet olsun!
Tabii ki gazetelerinizi polis el koymadan önce dağıtacak durumda olmamanızın nedenleri konusunda söylediğiniz hiçbir söze de inanmayacaklardır. Çünkü yalaka solun ajitasyonuna gelmeyip, domuzların yaklaşamayacağı bir dağıtım ağı kurmak zorunda olan gerçekçi sol olmalısınız. “Bu çok zor” diye saçmalamayı bırakın. (...)
Çelişkileri doruğa çıkarmak ne demek? Kafanı kesmeleri için uzatmamak demek. Bunun için Kızıl Ordu’yu kuruyoruz. Ebeveynlerin arkasında öğretmen, gençlik dairesi ve polis duruyor. Ustabaşının arkasında usta, personel bürosu, fabrika koruması, sigorta ve polis duruyor. Kapıcının arkasında apartman yönetimi, ev sahibi, mahkeme icracısı, tahliye davaları ve polis duruyor. Domuzlar notlarla, işten atmayla, kovmayla ve bir sürü hokus pokusla işlerini görüyor. (…)
Şunu açıkça kavramalısınız ki, emperyalizmin sosyal demokrat pisliği, senatodan gençlik dairesine kadar her yere sızmış olabilir ve sizi elinde oynatmak, aldatmak, gafil avlamak, tuzağa düşürmek, korkutmak, savaşmadan ortadan kaldırmak gibi her türlü domuzluğu yapmaya hazırdır.
Şunu açıkça kavramalısınız ki, devrim bir paskalya yürüyüşü olmayacak. Ki domuzlar, bütün araçları sonuna kadar kullansa da ama hepsi bu kadar, daha ileri gidemeyecekler. Çelişkileri sivriltmek için Kızıl Ordu’yu inşa ediyoruz. Kızıl Ordu’yu inşa etmeden bütün çelişkiler ve fabrikalardaki, mahallelerdeki siyasi çalışmalar boşa çıkacaktır ve reformizmin yargısıyla mahkum edilecektir. (…) Bu sadece halkı mahveder, ama halkı mahvedeni mahvetmez!
(…) Çelişkileri doruğa tırmandırmak demek, onların her istediklerini yapmaları değil, tam aksine biz ne istersek onu yapmak zorunda kalmaları demek. Üçüncü dünyanın sömürülmesinden, pers petrollerinden, Bolivya’nın muzundan, Güney Afrika’nın altınından pay alamayanların, sömürücülerle birlikte olmasının hiçbir temeli olmadığını onlara açıkça anlatın. Onlar şimdi burada neler döndüğünü ve Filistin, Vietnam, Guatemala, Küba ve Çin’de daha önce neler olduğunu anlar. Baader’in kurtuluşu eyleminin tek bir eylem olmadığını, ama bundan önce Almanya’da hiç gerçekleşmemiş bir eylemin ilki olduğunu eğer anlatırsanız, onlar anlar.
Lanet olsun! Aranan evlerde divanlarda oturup küçük hesaplı kuş beyinliler gibi aşklarınızı anlatmaktan vazgeçin. Gerçek bir dağıtım ağı kurun. Herkesi ayak takımı yapmaya çalışan sosyal çalışmacıları, lahana kemiricilerini, korkudan altına edenleri bırakın oldukları yerde.
Hak edenlerin suratına tokat atmak için bekleyen proleter kadınları ve lümpen proletaryayı bulun. Yetiştirme ve işçi yurtları nerede, nerede çok çocuklu aileler onları bulun.
Onlar liderliği üstleneceklerdir.
Yakalanmayın, yakalanmamayı bilenlerden -ki bunu sizden daha iyi biliyorlar- yakalanmamayı öğrenin.
Sınıf savaşını yükseltin. Proletaryayı örgütleyin. (…)
Kızıl Ordu’yu inşa edin!
✱ Almanya’yı ve bütün Avrupa’yı yıllarca meşgul edecek bir hareketin başladığını ilan eden o mektubu yayınlayan Agit 883 ya da Agit 883 56 51 liberter - anarşizan bir dergiydi, Agit açılım olarak “ajitasyon” anlamına, 883 56 51'li rakamlar ise derginin hazırlandığı komünün telefon numarasıydı. Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF - Rote Armee Fraktion) kavramının kamuoyuna ilk kez açıklandığı mektubu haftalık olarak yayımlayan dergide “Kızıl Ordu'yu inşa edin - Die Rote Armee aufbauen” adlı mektubu RAF’ın ilk metni sayılır. 5 Haziran 1970’te Gudrun Ensslin imzasıyla yayınlanan metnin, RAF kurucuları Andreas Baader, Ulrike Meinhof ve Ensslin tarafından onaylanan ilk metindir. Agit 883, 1969’dan 1972’ye kadar Almanya’da özellikle de Batı Berlin’de sol çevrelerin yayın organı işlevi görüyordu. Derginin çıkışı, 2 Haziran 1967’de İran Şahı’nın Berlin ziyareti sırasında kendisini protesto eden öğrencilere ateş açılması sonucu Benno Ohnesorgs’un vurulmasının ardından başlayan “alternatif medya - alternatif savunma” tartışmalarına dayanıyor.
5 Haziran 1970 tarihli 62. sayıda, RAF metninin son editörleri, eylemci çizgi ve RAF'a karşı tutum sorunu üzerinde tartışmaların ardından Nisan / Mayıs 1971'de bir grup ayrıldı ve o andan itibaren Fizz gazetesini yayınladı. Sonradan basımlara tekrar tekrar el konulması, her iki projenin de sona ermesine katkıda bulundu. Ancak, Agit 883'ün halefleri, kısa ömürlü 883 Hannover, 883 Bremen ve yerel dergiler Bambule, Berliner Anglüher ve Hundert Blumen'di.
Kızıl Ordu’yu kurmak başlıklı makale, yeni doğmakta olan ve hâlâ adı verilmeyen Kızıl Ordu Fraksiyonu, RAF’ın ilk gerçek bildirisiydi. Makale
yayınlandığında, Gudrun Ensslin, Meinhof, Andreas Baader, Horst Mahler ve
yaklaşık 9 kişi, Ürdün çölündeki bir Filistin eğitim kampına çoktan gitmişti.
(Kaynak: FKBC)
» Benzer yazılar: Tüm geleneksel devrimci şemaların dışında bir hareket: Kızıl Ordu Fraksiyonu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder